Mahkeme kaynağından Afganistan'da yayın yapan 1TV'ye yapılan açıklamada, patlamanın, Anayasa Mahkemesi çalışanlarını hedef aldığı söylendi. Ayrıca patlamanın ardından bir intihar saldırısının da gerçekleştiği iddia edildi.
Afgan medyasından gelen haberlere göre en az 12 kişinin öldüğü ifade ediliyor.
Reuters'ın resmi makamlardan edindiği bilgiye göre ise en az 5 kişinin öldüğü 17 kişininse yaralandığı belirtildi.
7 Şubat 2017 Salı
Son Dakika: Elif Doğan Türkmen Hakkında Suç Duyurusu Yapıldı
İzmirli Avukat Fatih Kanmaz, TBMM Başkanlık Divan Üyesi iken 1 milyon 200 bin liralık telefon faturasıyla tartışmalara konu olan CHP Adana Milletvekili Elif Doğan Türkmen hakkında suç duyurusunda bulundu.
TBMM Başkanlık Divan Üyesi iken 1 milyon 200 bin liralık telefon faturasıyla tartışmaların odağı haline gelen CHP Adana Milletvekili Elif Doğan Türkmen hakkında yeni bir gelişme yaşandı. Avukat eşi Rabia Kanmaz aracılığı ile savcılığa 2 sayfalık dilekçe veren ve dilekçede adı müşteki olarak yer alan Avukat Fatih Kanmaz, İzmir Adliyesine milletvekili hakkında suç duyurusunda bulundu.
Av. Fatih Kanmaz, "Milletvekilleri milletin temsilcileri olarak her konuda özenle davranmakta yükümlüdürler. Milletvekilleri görevlerini yerine getirirken, kamu kaynaklarını kanunun kendilerine verdiği yetki çerçevesinde kullanmada muhtariyete sahiptirler. Kamu hizmetleri görülürken makuliyet sınırı açılmamalıdır. 1 milyon 200 bin liralık telefon görüşmesi yapan CHP Milletvekili Elif Doğan Türkmen, görevini kötüye kullanmıştır. Oluşan kamu zararının kendisi tarafından karşılanmasını talep ettim" dedi.
"KAMUYU CİDDİ MANADA ZARARA UĞRATMIŞTIR"
Kanmaz, şöyle devam etti:
"Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Adı, ismi, unvanı, soyu, dini, ırkı ne olursa olsun herkes kanunlar önünde eşittir. Bir kişinin milletvekili olması bu denli kamu kaynaklarını kullanma hakkını kendisine vermez ve vermemelidir. Bu harcama normal bir harcama olmayıp kamuyu ciddi manada zarara uğratmıştır. Meclisteki diğer milletvekillerinin iletişim harcamaları göz önüne alınınca haklılığım bir kez daha ortaya çıkacaktır. Bu durumun yargılamayı gerektirecek bir husus olduğunu düşünmekteyim. CHP Adana Milletvekili Elif Doğan Türkmen’in görevi kötüye kullanma suçundan yargılanması gerektiğini düşündüğüm için avukat olarak değil, müşteki sıfatıyla dava açtım. Bu davayı açarken parti gözetmeksizin açtım."
Yapılan suç duyurusunu Başsavcı vekili Ömer Ömeroğlu incelemeye aldı.
TBMM Başkanlık Divan Üyesi iken 1 milyon 200 bin liralık telefon faturasıyla tartışmaların odağı haline gelen CHP Adana Milletvekili Elif Doğan Türkmen hakkında yeni bir gelişme yaşandı. Avukat eşi Rabia Kanmaz aracılığı ile savcılığa 2 sayfalık dilekçe veren ve dilekçede adı müşteki olarak yer alan Avukat Fatih Kanmaz, İzmir Adliyesine milletvekili hakkında suç duyurusunda bulundu.
Av. Fatih Kanmaz, "Milletvekilleri milletin temsilcileri olarak her konuda özenle davranmakta yükümlüdürler. Milletvekilleri görevlerini yerine getirirken, kamu kaynaklarını kanunun kendilerine verdiği yetki çerçevesinde kullanmada muhtariyete sahiptirler. Kamu hizmetleri görülürken makuliyet sınırı açılmamalıdır. 1 milyon 200 bin liralık telefon görüşmesi yapan CHP Milletvekili Elif Doğan Türkmen, görevini kötüye kullanmıştır. Oluşan kamu zararının kendisi tarafından karşılanmasını talep ettim" dedi.
"KAMUYU CİDDİ MANADA ZARARA UĞRATMIŞTIR"
Kanmaz, şöyle devam etti:
"Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Adı, ismi, unvanı, soyu, dini, ırkı ne olursa olsun herkes kanunlar önünde eşittir. Bir kişinin milletvekili olması bu denli kamu kaynaklarını kullanma hakkını kendisine vermez ve vermemelidir. Bu harcama normal bir harcama olmayıp kamuyu ciddi manada zarara uğratmıştır. Meclisteki diğer milletvekillerinin iletişim harcamaları göz önüne alınınca haklılığım bir kez daha ortaya çıkacaktır. Bu durumun yargılamayı gerektirecek bir husus olduğunu düşünmekteyim. CHP Adana Milletvekili Elif Doğan Türkmen’in görevi kötüye kullanma suçundan yargılanması gerektiğini düşündüğüm için avukat olarak değil, müşteki sıfatıyla dava açtım. Bu davayı açarken parti gözetmeksizin açtım."
Yapılan suç duyurusunu Başsavcı vekili Ömer Ömeroğlu incelemeye aldı.
Anayasa Mahkemesinden CHP'ye Red
Anayasa Mahkemesi (AYM), CHP'nin Askerlik Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un bazı maddelerinin iptali istemiyle yaptığı başvuruyu reddetti.
CHP, söz konusu kanunun 3. maddesinde, "kimlik kartının kaybedilmesi durumunda yenisinin çıkarılması için tahsil edilecek değerli kağıt bedellerinin arttırılmasının öngörüldüğü", 6. maddesinde "maliyet artışlarının karşılanmasında devlet ile sözleşme ilişkisi içinde bulunmayan özel yer altı maden işletmelerine yapılacak ödemelerin kriterlerinin yasa ile belirlenmesi yerine bu konuda idareye yetki verildiği" ve 19. maddesinde "Doğrudan ve dolaylı olarak kamu payı yüzde 50'den az olan şirketler ile bunların iştirak ve bağlı ortaklıklarının Sayıştay denetiminin, münhasıran kendisine sunulan bağımsız denetim raporlarını esas alarak hazırlayacağı raporu TBMM'ye sunması ile sınırlandırıldığı" iddiasıyla, AYM'ye başvurmuştu.
Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlanan karara göre, Yüksek Mahkeme, CHP'nin başvurusunu, "Anayasa'ya aykırılık olmadığı" gerekçesiyle reddetti.
"Değerli Kağıtlar Tablosu"nda yapılan değişiklikle, kanuni bildirim süresi dışında doğum veya değiştirme nedeniyle düzenlenen kimlik kartı bedelinin 15 lira, kayıp nedeniyle düzenlenen kimlik bedelinin ise 30 lira olarak belirlendiği hatırlatılan kararda, kimlik kartı düzenlenmesi karşılığında bedel alınmasının öngörülmesinde, Anayasa'ya aykırı bir yön bulunmadığı kaydedildi.
CHP, söz konusu kanunun 3. maddesinde, "kimlik kartının kaybedilmesi durumunda yenisinin çıkarılması için tahsil edilecek değerli kağıt bedellerinin arttırılmasının öngörüldüğü", 6. maddesinde "maliyet artışlarının karşılanmasında devlet ile sözleşme ilişkisi içinde bulunmayan özel yer altı maden işletmelerine yapılacak ödemelerin kriterlerinin yasa ile belirlenmesi yerine bu konuda idareye yetki verildiği" ve 19. maddesinde "Doğrudan ve dolaylı olarak kamu payı yüzde 50'den az olan şirketler ile bunların iştirak ve bağlı ortaklıklarının Sayıştay denetiminin, münhasıran kendisine sunulan bağımsız denetim raporlarını esas alarak hazırlayacağı raporu TBMM'ye sunması ile sınırlandırıldığı" iddiasıyla, AYM'ye başvurmuştu.
Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlanan karara göre, Yüksek Mahkeme, CHP'nin başvurusunu, "Anayasa'ya aykırılık olmadığı" gerekçesiyle reddetti.
"Değerli Kağıtlar Tablosu"nda yapılan değişiklikle, kanuni bildirim süresi dışında doğum veya değiştirme nedeniyle düzenlenen kimlik kartı bedelinin 15 lira, kayıp nedeniyle düzenlenen kimlik bedelinin ise 30 lira olarak belirlendiği hatırlatılan kararda, kimlik kartı düzenlenmesi karşılığında bedel alınmasının öngörülmesinde, Anayasa'ya aykırı bir yön bulunmadığı kaydedildi.
Melih Gökçek’ten Çanakkale Depremi İle İlgili İlginç Açıklama
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Çanakkale'de meydana gelen depremlerle ilgili, "Araştırdım, civarda sismik araştırma yapan bir gemi varmış. Bu geminin ne araştırdığı ve hangi ülkeye ait olduğu, acilen çözülmeli" dedi.
Başkan Gökçek, sosyal medya hesabı Twitter'dan, "H.A.A.R.P Projesi" olarak anılan yapay deprem silahı ve bu silahın Türkiye'de denendiği yönündeki videoları, "Ben, kim ne derse desin, olası bir depremin sunî olarak yapılacağından ciddi endişe taşıyorum. Mutlaka araştırılmalı ve kamuoyuna açıklanmalı. Neden endişe ediyorum. Lütfen seyredin" diyerek takipçileriyle paylaştı.
Ünlü bilim adamı Nicola Tesla'nın "Deprem Makinesi" ile ilgili bir belgeselinin linkini de paylaşarak takipçilerine izlemelerini öneren Gökçek, şunları kaydetti:
"Tesla'yı öğrenirseniz, ne demek istediğimi çok daha iyi anlayacaksınız. Hatırlarsanız, televizyonlarda Ağustos'ta deprem olacağını FETÖ'nün ağzından vermiştim. Amaç, o tarihte olacak bir depremle, mehdiliğini ilandı. Olayı ifşa etmemiz, o tarihte oyunu bozdu. Şu anda Türkiye'ye vurulmak istenen darbe, İstanbul civarında bir depremle, Türkiye'yi ekonomik çöküntüye uğratmak. Bazıları, olayı alaya alsa da ben önemsiyorum. İstanbul, Marmara ve Çanakkale civarında tüm denizaltılar ve büyük teçhizatlı gemiler kontrol altında tutulmalı."
Başkan Gökçek, sosyal medya hesabı Twitter'dan, "H.A.A.R.P Projesi" olarak anılan yapay deprem silahı ve bu silahın Türkiye'de denendiği yönündeki videoları, "Ben, kim ne derse desin, olası bir depremin sunî olarak yapılacağından ciddi endişe taşıyorum. Mutlaka araştırılmalı ve kamuoyuna açıklanmalı. Neden endişe ediyorum. Lütfen seyredin" diyerek takipçileriyle paylaştı.
Ünlü bilim adamı Nicola Tesla'nın "Deprem Makinesi" ile ilgili bir belgeselinin linkini de paylaşarak takipçilerine izlemelerini öneren Gökçek, şunları kaydetti:
"Tesla'yı öğrenirseniz, ne demek istediğimi çok daha iyi anlayacaksınız. Hatırlarsanız, televizyonlarda Ağustos'ta deprem olacağını FETÖ'nün ağzından vermiştim. Amaç, o tarihte olacak bir depremle, mehdiliğini ilandı. Olayı ifşa etmemiz, o tarihte oyunu bozdu. Şu anda Türkiye'ye vurulmak istenen darbe, İstanbul civarında bir depremle, Türkiye'yi ekonomik çöküntüye uğratmak. Bazıları, olayı alaya alsa da ben önemsiyorum. İstanbul, Marmara ve Çanakkale civarında tüm denizaltılar ve büyük teçhizatlı gemiler kontrol altında tutulmalı."
Yaşanan Depremler Daha Büyük Bir Depremin Habercisi Olabilir Mi?
Son günlerde Çanakkale’nin Ayvacık ilçesinde meydana gelen depremler sebebiyle uzmanlar tarafından yapılan araştırmalarda, bölgede 7 ve üzerindeki şiddetlerde deprem beklendiği yorumu yapılıyor.
Anadolu Üniversitesi Yer ve Uzay Bilimleri Esntitüsü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Muammer Tün, Çanakkale'de meydana gelen depremlerle alakalı açıklamalarda bulundu. Uzmanların araştırmaları sonucunda, Çanakkale’de meydana gelen depremlerin artarak 7 büyüklüğüne çıkabileceğinin üzerinde durulduğunu kaydetti. Gerçekleşen depremlerin normal fay üzerinde olduğunu fakat bu hareketlerin fay üzerindeki stresi arttırdığına dikkat çeken Tün, “Çanakkale Ayvacık bölgesinde meydana gelen depremlerle ilgili birçok açıklama yapılıyor. Takip ettiğimiz kadarıyla hem sosyal medya üzerinden hem de devletin ilgili otorite kurumu Başbakanlık AFAD tarafından. Bu tür yorumlar genelde şurada birleşiyor. Ayvacık mevkiinde normal bir fay sistemi üzerinde meydana geliyor. Bu faylar, boyu 10 kilometreyi geçmeyen normal faylar. Dolayısıyla büyüklüğü 4 ile 5 arasında değişen, 5.3 şiddetinde deprem üretebilen fay segmentleri. Fakat bu fay segmentleri üzerindeki hareketler, faylar üzerindeki stresi arttırdığı yönünde özellikle İstanbul Teknik Üniversitesi’ndeki öğretim üyesi Prof. Dr. Cenk Yaltırak hocamız tarafından şu şekilde yorumlanıyor; bu stresin artmasından kaynaklı diğer fay segmentlerinin hareket etmesiyle bölgede daha büyük depremler meydana gelebileceği belirtiliyor. Bu konuda tarihte geçmiş zamanda normal faylarla ilişkili diğer doğrultu atımlı segmentler üzerinde 7 büyüklüğünün üzerinde depremler meydana gelmiş. Dolayısıyla da günümüzde tekrar bu stresin artmasından kaynaklı tekrarlanabileceği olasılığı üzerinde duruluyor. Bundan dolayı özellikle vatandaşların hasarlı yapılara girmemesi üzerinde oldukça duruluyor. Yani bu sabah 5 büyüklüğünün üzerinde bir deprem meydana geldi. Normal fay üzerinde deprem üretti. Bu doğru atımlı fay segmentleri üzerinde stresin arttığı yorumu Cenk Yaltırak hocamızın bu yorumunu dikkate almak gerekiyor diye düşünüyoruz” dedi.
“Türk-Yunan ortak karasularında sismik araştırma yapılamıyor”
Türk-Yunan ortak karasularındaki diplomatik sorunlar yüzünden sismik çalışma yapılamadığını anlatan Tün, şöyle devam etti:
“Yine Cenk Yaltırak hocamızın uluslararası projeleri ile ilgili bu bölgede çeşitli, özellikle Ege Denizi üzerinde sismik çalışmalar yapmışlar. Bu sismik çalışmalarla o 7 büyüklüğünde deprem üretebilecek doğrultu atımlı segmentler üzerinde detaylı çalışmalar var fakat belirli bölgede ise hiç çalışma yapılamamış. Bu Türk-Yunan ortak karasularında araştırma yapılamaması sanıyorum diplomatik sorunlarla alakalı olabilir. O bölgede sismik çalışmalar yapılamamış. Çalışma yapılamadığı için oradaki fay segmetleriyle alakalı detaylı sismik yorumlamaların maalesef ellerinde mevcut olmadığını vurguluyor. Bu çalışmaların yapılabilmesi, oradaki sismik aktivitenin ve risklerinin ortaya çıkması açısından son derece önemli. Bu tür diplomatik sorunların aşılarak, o bölgedeki sismik araştırmaların yapılması, sismik tehlikenin ve bu tehlikeden kaynaklı risklerin ortaya konulması açısından son derece önemli. Özellikle son günlerde yaşadığımız sismik olaylar bölgedeki çalışmanın gerekliliğini de ortaya koyuyor. Çünkü doğrultu atımlı fay segmentleri üzerindeki stresin arttığı şeklindeki yorum, bu çalışmalarında bir an evvel başlatılması gerekliliğini ifade eden bir açıklama şeklinde değerlendiriyoruz.”
Anadolu Üniversitesi Yer ve Uzay Bilimleri Esntitüsü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Muammer Tün, Çanakkale'de meydana gelen depremlerle alakalı açıklamalarda bulundu. Uzmanların araştırmaları sonucunda, Çanakkale’de meydana gelen depremlerin artarak 7 büyüklüğüne çıkabileceğinin üzerinde durulduğunu kaydetti. Gerçekleşen depremlerin normal fay üzerinde olduğunu fakat bu hareketlerin fay üzerindeki stresi arttırdığına dikkat çeken Tün, “Çanakkale Ayvacık bölgesinde meydana gelen depremlerle ilgili birçok açıklama yapılıyor. Takip ettiğimiz kadarıyla hem sosyal medya üzerinden hem de devletin ilgili otorite kurumu Başbakanlık AFAD tarafından. Bu tür yorumlar genelde şurada birleşiyor. Ayvacık mevkiinde normal bir fay sistemi üzerinde meydana geliyor. Bu faylar, boyu 10 kilometreyi geçmeyen normal faylar. Dolayısıyla büyüklüğü 4 ile 5 arasında değişen, 5.3 şiddetinde deprem üretebilen fay segmentleri. Fakat bu fay segmentleri üzerindeki hareketler, faylar üzerindeki stresi arttırdığı yönünde özellikle İstanbul Teknik Üniversitesi’ndeki öğretim üyesi Prof. Dr. Cenk Yaltırak hocamız tarafından şu şekilde yorumlanıyor; bu stresin artmasından kaynaklı diğer fay segmentlerinin hareket etmesiyle bölgede daha büyük depremler meydana gelebileceği belirtiliyor. Bu konuda tarihte geçmiş zamanda normal faylarla ilişkili diğer doğrultu atımlı segmentler üzerinde 7 büyüklüğünün üzerinde depremler meydana gelmiş. Dolayısıyla da günümüzde tekrar bu stresin artmasından kaynaklı tekrarlanabileceği olasılığı üzerinde duruluyor. Bundan dolayı özellikle vatandaşların hasarlı yapılara girmemesi üzerinde oldukça duruluyor. Yani bu sabah 5 büyüklüğünün üzerinde bir deprem meydana geldi. Normal fay üzerinde deprem üretti. Bu doğru atımlı fay segmentleri üzerinde stresin arttığı yorumu Cenk Yaltırak hocamızın bu yorumunu dikkate almak gerekiyor diye düşünüyoruz” dedi.
“Türk-Yunan ortak karasularında sismik araştırma yapılamıyor”
Türk-Yunan ortak karasularındaki diplomatik sorunlar yüzünden sismik çalışma yapılamadığını anlatan Tün, şöyle devam etti:
“Yine Cenk Yaltırak hocamızın uluslararası projeleri ile ilgili bu bölgede çeşitli, özellikle Ege Denizi üzerinde sismik çalışmalar yapmışlar. Bu sismik çalışmalarla o 7 büyüklüğünde deprem üretebilecek doğrultu atımlı segmentler üzerinde detaylı çalışmalar var fakat belirli bölgede ise hiç çalışma yapılamamış. Bu Türk-Yunan ortak karasularında araştırma yapılamaması sanıyorum diplomatik sorunlarla alakalı olabilir. O bölgede sismik çalışmalar yapılamamış. Çalışma yapılamadığı için oradaki fay segmetleriyle alakalı detaylı sismik yorumlamaların maalesef ellerinde mevcut olmadığını vurguluyor. Bu çalışmaların yapılabilmesi, oradaki sismik aktivitenin ve risklerinin ortaya çıkması açısından son derece önemli. Bu tür diplomatik sorunların aşılarak, o bölgedeki sismik araştırmaların yapılması, sismik tehlikenin ve bu tehlikeden kaynaklı risklerin ortaya konulması açısından son derece önemli. Özellikle son günlerde yaşadığımız sismik olaylar bölgedeki çalışmanın gerekliliğini de ortaya koyuyor. Çünkü doğrultu atımlı fay segmentleri üzerindeki stresin arttığı şeklindeki yorum, bu çalışmalarında bir an evvel başlatılması gerekliliğini ifade eden bir açıklama şeklinde değerlendiriyoruz.”
Ptt’ye 2 Bin 500 Yeni Personel Alınacak
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, PTT'ye 2 bin 500 yeni personel alınacağını açıkladı.
30 İlde Fetö Operasyonu: 102 Gözaltı
Konya merkezli 30 ilde Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY)’na yönelik yürütülen soruşturma kapsamında 102 kişi hakkında yakalama kararı çıkarıldı.
Konya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından FETÖ/PDY ile mücadeleye yönelik başlatılan soruşturma kapsamında, örgütle bağlantısı bulunan ve örgütün sözde üst düzey yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 102 kişi hakkında gözaltına kararı çıkarıldı. Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri de, örgüte finans sağlayan ve örgüt faaliyetlerine iştirak eden kişilere yönelik Konya merkezli 30 ilde 102 kişiyi yakalamak için operasyon düzenlendi. Operasyon kapsamında gözaltına alınan şüpheliler, Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesinde sağlık kontrolünden geçirilerek sorgulanmak üzere emniyete götürüldü.
Konya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından FETÖ/PDY ile mücadeleye yönelik başlatılan soruşturma kapsamında, örgütle bağlantısı bulunan ve örgütün sözde üst düzey yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 102 kişi hakkında gözaltına kararı çıkarıldı. Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri de, örgüte finans sağlayan ve örgüt faaliyetlerine iştirak eden kişilere yönelik Konya merkezli 30 ilde 102 kişiyi yakalamak için operasyon düzenlendi. Operasyon kapsamında gözaltına alınan şüpheliler, Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesinde sağlık kontrolünden geçirilerek sorgulanmak üzere emniyete götürüldü.
Volkan Demirel Hakkında Soruşturma Başlatıldı
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, Fenerbahçe Galatasaray basketbol maçında taraftarlara küfürlü tezahürat yaptırdığı tespit edilen Fenerbahçe kalecisi Volkan Demirel hakkında soruşturma başlattı..
Turgut Özal Erdoğan'a Bakın Hangi Görevi Teklif Etmiş
Turgut Özal'ın oğlu Ahmet Özal katıldığı bir televizyon programında babasının, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a gençliğinde yaptığı teklifi anlattı
AN TV'de yayınlanan "Birebir" programına katılan Ahmet Özal, babasının Erdoğan'ı henüz Refah Partisi'nde görevliyken keşfettiğini ve ona Başbakanlık'ta Kalem Müdürlüğü teklif ettiğini söyledi.
Özal bu anıyı şöyle anlattı: "1980 li yıllarda Recep Tayyip Erdoğan Refah Partisi'ndeyken babam başbakanlığı döneminde kendisine Başbakanlık'ta Özel Kalem Müdürlüğü teklif ediyor. Babam bu teklifi yaptığında Recep Tayyip Erdoğan parti içinde görevliydi ya da İlçe Başkanı'ydı. Babam Recep Tayyip Erdoğan'ı hem yakından takip ediyordu, hem de onun hakkında bazı bilgiler gelmişti. Babamın bu teklifi üzerine Tayyip Bey'in teklifi kabul etmediğini, şu anda Sayın Erbakan ile beraber olduğunu ve bu teklifi kabul ettiği taktirde kendisine ihanet etmiş olacağını söylemiş. Babam da buna saygı duyarım demiş ve konu kapanmış.''
AN TV'de yayınlanan "Birebir" programına katılan Ahmet Özal, babasının Erdoğan'ı henüz Refah Partisi'nde görevliyken keşfettiğini ve ona Başbakanlık'ta Kalem Müdürlüğü teklif ettiğini söyledi.
Özal bu anıyı şöyle anlattı: "1980 li yıllarda Recep Tayyip Erdoğan Refah Partisi'ndeyken babam başbakanlığı döneminde kendisine Başbakanlık'ta Özel Kalem Müdürlüğü teklif ediyor. Babam bu teklifi yaptığında Recep Tayyip Erdoğan parti içinde görevliydi ya da İlçe Başkanı'ydı. Babam Recep Tayyip Erdoğan'ı hem yakından takip ediyordu, hem de onun hakkında bazı bilgiler gelmişti. Babamın bu teklifi üzerine Tayyip Bey'in teklifi kabul etmediğini, şu anda Sayın Erbakan ile beraber olduğunu ve bu teklifi kabul ettiği taktirde kendisine ihanet etmiş olacağını söylemiş. Babam da buna saygı duyarım demiş ve konu kapanmış.''
Trump’ın 7 Müslüman Ülkeye Uyguladığı Seyahat Yasağına Karşı Çıktı
Dünya devlerinin arasında olduğu 97 şirket, ABD'nin Müslüman olan 7 ülkenin vatandaşlarına uyguladığı seyahat yasağına karşı bir araya geldi.
Başta Hamdi Ulukaya'nın Chobani'si olmak üzere, aralarında Airbnb, Apple, Facebook, Foursquare, Google, Microsoft, Netflix, Spotify ve Twitter gibi dünya devlerinin de yer aldığı 97 şirket, ABD'nin "seyahat yasağı" kararnamesine karşı bir araya geldi. Şirketler, bir süreliğine durdurulan uygulamanın devamlılığını belirleyecek Temyiz Mahkemesine ortak bir rapor sunarak ABD Başkanı Donald Trump'ın kararnamesine ayrımcı olduğu ve ticarete olumsuz etki edeceği gerekçesiyle itiraz etti.
Trump'ın mültecilerin ülkeye girişini askıya alan ve nüfusunun çoğu Müslüman olan 7 ülkenin vatandaşlarının ABD'ye girişini bloke eden kararnamesi, dünyaca ünlü şirketleri ayağa kaldırdı. Chobani adlı yoğurt markasıyla Amerika'nın gıda devleri arasında yer alan Türk iş adamı Hamdi Ulukaya, Trump'ın Müslüman yasağına karşı en güçlü tepkiyi veren isimlerden biri oldu.
Kurucusu olduğu Tent Vakfı ile iş dünyasını mülteci sorununun çözümü için harekete geçirmek üzere uzun zamandır çalışmalar yürüten Ulukaya, Müslüman mültecilere getirilen vize yasağına hukuki müdahale için Chobani adına "mahkemenin dostu" (amicuscuriae) raporuna imza attı. Raporda Chobani'nin yanı sıra aralarında Airbnb, Apple, Facebook, Foursquare, Google, Microsoft, Netflix, Spotify ve Twitter gibi dünya devlerinin de yer aldığı 97 şirketin imzası bulunuyor.
"Bu benim için şahsi bir mesele"
Ulukaya, kararnameye ilişkin büyük endişe duyduğunu ifade ederek, "Bu benim için çok şahsi bir mesele. Bu ülkeye bir şans bulabilme umuduyla gelen bir göçmen olarak, dünyanın dört bir yanında milyonlarca insanın şu an ne hissettiğini çok iyi biliyorum. Ancak bunun da ötesinde, bir Türkiyeli olarak, Müslümanların bu şekilde konumlandırılması beni şahsen çok rahatsız etti" dedi.
Ulukaya, "Bugün Chobani olarak biz, çoğunluğu Müslümanlardan oluşan göçmenlere yönelik geçtiğimiz günlerde imzalanan kararname hakkında büyük kaygı duyan 97 şirketle yan yana duruyoruz. Tıpkı Chobani gibi bu şirketler de çok çeşitli toplumlardan gelen ailelere iş imkanı sağlayarak güçlendiler. Göçmenler, mülteciler, savaş gazileri ve daha pek çok insan bu şirketlerde omuz omuza çalışıyor. Bu durum, Amerika'nın en iyi tarafını yansıtıyor. Ben bu ülkenin umut, fırsat ve kapsayıcılık sözcüklerini yalnızca sembolize etmekle kalmayıp bu sözcüklerin pek çokları açısından gerçeğe dönüştüğü yer olarak kalacağına inanıyorum ve bu konuda iyimserim" diye konuştu.
Mülteci çalışanlara destek
Ulukaya, kararnamenin imzalanmasının hemen ardından, 19 farklı ülkeden gelen çalışanlarına bir mektup yazarak tepkisini dile getirdi ve görüşlerini paylaştı. Chobani fabrikalarında mültecileri istihdam etmeye özen gösteren Ulukaya, herhangi bir çalışanın kararnameden etkilenip etkilenmediğini araştırmak üzere hukuk ve insan kaynakları ekiplerini de görevlendirerek, "Sürecin her anında ve her adımında onların arkasında olacağız" ifadelerini kullandı.
Başta Hamdi Ulukaya'nın Chobani'si olmak üzere, aralarında Airbnb, Apple, Facebook, Foursquare, Google, Microsoft, Netflix, Spotify ve Twitter gibi dünya devlerinin de yer aldığı 97 şirket, ABD'nin "seyahat yasağı" kararnamesine karşı bir araya geldi. Şirketler, bir süreliğine durdurulan uygulamanın devamlılığını belirleyecek Temyiz Mahkemesine ortak bir rapor sunarak ABD Başkanı Donald Trump'ın kararnamesine ayrımcı olduğu ve ticarete olumsuz etki edeceği gerekçesiyle itiraz etti.
Trump'ın mültecilerin ülkeye girişini askıya alan ve nüfusunun çoğu Müslüman olan 7 ülkenin vatandaşlarının ABD'ye girişini bloke eden kararnamesi, dünyaca ünlü şirketleri ayağa kaldırdı. Chobani adlı yoğurt markasıyla Amerika'nın gıda devleri arasında yer alan Türk iş adamı Hamdi Ulukaya, Trump'ın Müslüman yasağına karşı en güçlü tepkiyi veren isimlerden biri oldu.
Kurucusu olduğu Tent Vakfı ile iş dünyasını mülteci sorununun çözümü için harekete geçirmek üzere uzun zamandır çalışmalar yürüten Ulukaya, Müslüman mültecilere getirilen vize yasağına hukuki müdahale için Chobani adına "mahkemenin dostu" (amicuscuriae) raporuna imza attı. Raporda Chobani'nin yanı sıra aralarında Airbnb, Apple, Facebook, Foursquare, Google, Microsoft, Netflix, Spotify ve Twitter gibi dünya devlerinin de yer aldığı 97 şirketin imzası bulunuyor.
"Bu benim için şahsi bir mesele"
Ulukaya, kararnameye ilişkin büyük endişe duyduğunu ifade ederek, "Bu benim için çok şahsi bir mesele. Bu ülkeye bir şans bulabilme umuduyla gelen bir göçmen olarak, dünyanın dört bir yanında milyonlarca insanın şu an ne hissettiğini çok iyi biliyorum. Ancak bunun da ötesinde, bir Türkiyeli olarak, Müslümanların bu şekilde konumlandırılması beni şahsen çok rahatsız etti" dedi.
Ulukaya, "Bugün Chobani olarak biz, çoğunluğu Müslümanlardan oluşan göçmenlere yönelik geçtiğimiz günlerde imzalanan kararname hakkında büyük kaygı duyan 97 şirketle yan yana duruyoruz. Tıpkı Chobani gibi bu şirketler de çok çeşitli toplumlardan gelen ailelere iş imkanı sağlayarak güçlendiler. Göçmenler, mülteciler, savaş gazileri ve daha pek çok insan bu şirketlerde omuz omuza çalışıyor. Bu durum, Amerika'nın en iyi tarafını yansıtıyor. Ben bu ülkenin umut, fırsat ve kapsayıcılık sözcüklerini yalnızca sembolize etmekle kalmayıp bu sözcüklerin pek çokları açısından gerçeğe dönüştüğü yer olarak kalacağına inanıyorum ve bu konuda iyimserim" diye konuştu.
Mülteci çalışanlara destek
Ulukaya, kararnamenin imzalanmasının hemen ardından, 19 farklı ülkeden gelen çalışanlarına bir mektup yazarak tepkisini dile getirdi ve görüşlerini paylaştı. Chobani fabrikalarında mültecileri istihdam etmeye özen gösteren Ulukaya, herhangi bir çalışanın kararnameden etkilenip etkilenmediğini araştırmak üzere hukuk ve insan kaynakları ekiplerini de görevlendirerek, "Sürecin her anında ve her adımında onların arkasında olacağız" ifadelerini kullandı.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
En Çok Okunanlar
-
DENEME
-
VARLIK FONU NEDİR? Buna göre, Başbakanlığa bağlı, ana faaliyet konusu fonların kurulması ve yönetimi olan, sermaye piyasalarında araç çeşi...
-
Hayatınızın en iyi seksini nasıl yaparsınız İlişkiniz boyunca sürecek mükemmel bir seks hayatını kim istemez ki? Partnerinizle uyumlu ...
-
Dün sabahın ilk saatlerinden itibaren başlayan kar yağışı yollarda buzlanmaya yol açıyor. Bu günlerde kaldırımlar ve üst geçitlerde...
-
İsrail, Gazze Şeridi'ni karadan ve havadan vurduğunu açıkladı. İsrail ordu sözcülüğü, "Orduya ait tanklar, Gazze Şeridi'nin k...
-
Otomotiv sektörü, ÖTV ve KDV indirimlerinin 3 ay daha uzatılması yönündeki kararla yıla olumlu bir başlangıç yaptı. 2018 yılını sektörün 6...
-
Milyonlarca kişinin heyecanla beklediği gün geldi, çattı. Komisyon net rakamı belirlemek için bugün son kez toplandı. Türkiye'nin gözü...
-
Valilik tarafından yapılan açıklamada, "İl Jandarma Komutanlığı görevlilerimizce bölücü terör örgütü faaliyetlerinin deşifre edilmesi...
-
20 yıllık bir çalışan, işverenine ihtarname çekerken usulüne uygun davranmadığı ve alacaklarını tek tek yazmadığı için tazminat hakkını ka...
-
686 Sayılı Olağanüstü Hal (OHAL) Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname Resmi Gazetede yayımlandı. Resmi Gaz...