9 Şubat 2017 Perşembe
Rus Uçağı Türk Askerini Bombaladı
TSK'dan yapılan açıklamada, "Rusya Federasyonu'na ait bir savaş uçağı tarafından DEAŞ hedeflerine icra edilen hava harekatı esnasında kazaen TSK unsurlarının olduğu bir binaya isabet eden bomba ile üç kahraman silah arkadaşımız şehit olmuş, biri ağır olmak üzere 11 kahraman silah arkadaşımız ise yaralanmıştır. Yaralı personelimiz tedavilerinin yapılması maksadıyla süratle hastaneye ulaştırılmıştır. Rusya Federasyonu yetkilileri, söz konusu olayın bir kaza olduğunu ifade ederek, üzüntülerini ve taziye dileklerini iletmişlerdir. Olayla ilgili inceleme ve çalışmalar iki tarafça sürdürülmektedir" denildi.
Etiketler:
GÜNCEL,
SON DAKİKA
Yer:
İstanbul, Türkiye
İstanbul'da 39 İlçe Emniyet Müdürlüğüne 700 Bekçi Alımı iş ilanı 2017
İstanbul Valiliği ve Kaymakamlıklarına çarşı ve mahalle bekçisi alımı iş ilanı yayınlandı. Bekçi alımı sınav ile yapıalcak ve sınavlar valiliğin belirlediği tarihte kaymakamlıklar tarafından yapılacaktır. Beçi sınavına sadece lise mezunları girebilecektir.
İstanbul genelinde 39 ilçe kaymakamlığına yapılacak olan bekçi alımı iş ilanına başvuruda bulunacak kişiler ilan edilen kaymakamlıklardan sadece birine müracaat edebileceklerdir. Sınavı kazanmaları durumunda başvuru yaptığı kaymakamlığa atanacaklardır.
İstanbul Valiliği ve Kaymakamlığı Bekçi alımı şartları nelerdir?
TC vatandaşı olmak,
Lise ve dengi mezunu olmak,
Son bir (1) yıldır İstanbul'da ikamet ediyor olmak,
Askerlik görevini bitirmiş olmak ve 30 yaşından gün almamış olmak,
Görevi yapmaya sağlığı elverişli olmak ve bunu sağlık raporuyla belgelemek,
Yüz kızartıcı suç işlememiş olmak,
İstanbul Bekçi alımı iş ilanına başvurular 16-25 Şubat 2017 tarihleri arasında olacaktır. Başvuruda bulunacak kişiler istenilen belgeleri hazırladıktan sonra kaymakamlığa bağlı ilçe emniyet müdürlüğüne başvuruda bulunacaktır.
Başvuru Sırasında Adaylardan İstenecek Belgeler Neler?
Adaylar başvuru yapmaya giderlerken yanlarında nüfus cüzdanı fotokopisi, okul diploması, askerlik durum belgesi, 4,5x6cm boyutlarında 6 adet fotoğraf, adli sicil belgesi ve gerekmesi durumunda lise hazırlık belgesi bulundurmaları gerekmektedir.
İstanbul Valiliği Bekçi Alımı Yapacak Kaymakamlıklar ve Kontenjanları
Adalar (6), Arnavutköy (15), Ataşehir (17), Avcılar (10), Bağcılar (25), Bahçelievler (15), Bakırköy (20 ), Başakşehir (10), Bayrampaşa (20), Beşiktaş (20), Beykoz (20), Beylikdüzü (9), Beyoğlu (35), Büyükçekmece (20), Çatalca (4), Çekmeköy (10), Esenler (20), Esenyurt (35), Eyüp (22), Fatih (35), Gaziosmanpaşa (15), Güngören (20), Kadıköy (19), Kağıthane (19), Kartal (18), Küçükçekmece (23), Maltepe (15), Pendik (23), Sancaktepe (14), Sarıyer (22), Silivri (7), Sultanbeyli (15), Sultangazi (18), Şile (4), Şişli (25), Tuzla (10), Ümraniye (25), Üsküdar (25), Zeytinburnu (15)
Başvuru için yukarıdaki ilçe emniyet müdürlüklerine şahsen yapmanız gerekmektedir.
İstanbul genelinde 39 ilçe kaymakamlığına yapılacak olan bekçi alımı iş ilanına başvuruda bulunacak kişiler ilan edilen kaymakamlıklardan sadece birine müracaat edebileceklerdir. Sınavı kazanmaları durumunda başvuru yaptığı kaymakamlığa atanacaklardır.
İstanbul Valiliği ve Kaymakamlığı Bekçi alımı şartları nelerdir?
TC vatandaşı olmak,
Lise ve dengi mezunu olmak,
Son bir (1) yıldır İstanbul'da ikamet ediyor olmak,
Askerlik görevini bitirmiş olmak ve 30 yaşından gün almamış olmak,
Görevi yapmaya sağlığı elverişli olmak ve bunu sağlık raporuyla belgelemek,
Yüz kızartıcı suç işlememiş olmak,
İstanbul Bekçi alımı iş ilanına başvurular 16-25 Şubat 2017 tarihleri arasında olacaktır. Başvuruda bulunacak kişiler istenilen belgeleri hazırladıktan sonra kaymakamlığa bağlı ilçe emniyet müdürlüğüne başvuruda bulunacaktır.
Başvuru Sırasında Adaylardan İstenecek Belgeler Neler?
Adaylar başvuru yapmaya giderlerken yanlarında nüfus cüzdanı fotokopisi, okul diploması, askerlik durum belgesi, 4,5x6cm boyutlarında 6 adet fotoğraf, adli sicil belgesi ve gerekmesi durumunda lise hazırlık belgesi bulundurmaları gerekmektedir.
İstanbul Valiliği Bekçi Alımı Yapacak Kaymakamlıklar ve Kontenjanları
Adalar (6), Arnavutköy (15), Ataşehir (17), Avcılar (10), Bağcılar (25), Bahçelievler (15), Bakırköy (20 ), Başakşehir (10), Bayrampaşa (20), Beşiktaş (20), Beykoz (20), Beylikdüzü (9), Beyoğlu (35), Büyükçekmece (20), Çatalca (4), Çekmeköy (10), Esenler (20), Esenyurt (35), Eyüp (22), Fatih (35), Gaziosmanpaşa (15), Güngören (20), Kadıköy (19), Kağıthane (19), Kartal (18), Küçükçekmece (23), Maltepe (15), Pendik (23), Sancaktepe (14), Sarıyer (22), Silivri (7), Sultanbeyli (15), Sultangazi (18), Şile (4), Şişli (25), Tuzla (10), Ümraniye (25), Üsküdar (25), Zeytinburnu (15)
Başvuru için yukarıdaki ilçe emniyet müdürlüklerine şahsen yapmanız gerekmektedir.
Biri Hristiyan Terörü Mü Dedi?
"Yeryüzünde 45 Müslüman ülke var. Bu Müslüman ülkelerden hiçbiri son 200 senede herhangi Hristiyan bir ülkeye saldırmadı. Askerî saldırılar düzenleyenler, başka bir deyişle diğer ülkelere savaş açanlar hep Hristiyan ülkelerdi.
Kanlı Haçlı Seferleri, insanlığın utancı sömürgecilik geçmişi, I. ve II. Cihan Harpleri, Çin ve eski SSCB'de vuku bulan korkunç komünist katliamlar ve nihayet meşum Nazi soykırımında hiçbir Müslüman ülkenin en ufak bir dahli yoktu.
Bütün bu hakikatlere rağmen Almanların yüzde 83'ünün Müslümanları fanatik yani bağnaz addetmeleri, Hristiyanların İslam dini hakkında ne kadar az bilgi sahibi olduğunu ayan beyan gösteriyor.
Haddizatında (aslında) gerçek fanatikler (bağnazlar) Batı'da!"
Yukarıdaki sözler kime ait biliyor musunuz?
Eski CDU (Almanya'nın Hristiyan Demokrat Birliği Partisi) milletvekili Dr. Jürgen Todenhofer'e...
Kanlı Haçlı Seferleri, insanlığın utancı sömürgecilik geçmişi, I. ve II. Cihan Harpleri, Çin ve eski SSCB'de vuku bulan korkunç komünist katliamlar ve nihayet meşum Nazi soykırımında hiçbir Müslüman ülkenin en ufak bir dahli yoktu.
Bütün bu hakikatlere rağmen Almanların yüzde 83'ünün Müslümanları fanatik yani bağnaz addetmeleri, Hristiyanların İslam dini hakkında ne kadar az bilgi sahibi olduğunu ayan beyan gösteriyor.
Haddizatında (aslında) gerçek fanatikler (bağnazlar) Batı'da!"
Yukarıdaki sözler kime ait biliyor musunuz?
Eski CDU (Almanya'nın Hristiyan Demokrat Birliği Partisi) milletvekili Dr. Jürgen Todenhofer'e...
Bakandan Öğretmenlere Atama Müjdesi
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, "Başbakanımızın talimatıyla, 20 bin öğretmen ataması için önümüzdeki hafta içinde duyuruya çıkılacak" dedi
ABD'nin Kara Kutusu CIA Başkanı Türkiye'ye Geldi
CIA Başkanı Mike Pompeo, temaslarda bulunmak üzere Ankara'ya geldi. Pompe, Ankara'daki temaslarında ÖSO, FETÖ ve Suriye sorunu üzerine toplantılara katılacak. Trump'ın Amerikan Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Direktörlüğü için aday gösterdiği Cumhuriyetçi Kansas vekili Mike Pompeo, geçen ay Senato'da yapılan oylamada gerekli sayıya ulaşarak CIA'in yeni patronu olmuştu.
İLK YURT DIŞI ZİYARETİ TÜRKİYE'YE
Pompeo CIA Başkanı olduktan sonra ilk yurt dışı ziyaretini Türkiye'ye gelerek yapmış oldu. Pompeo, İran karşıtı söylemleriyle tanınıyor ve bu ülkeyle varılan nükleer anlaşmaya sert bir şekilde karşı çıkıyordu.
MASADA KRİTİK KONULAR VAR
Pompeo'nun ziyaret kapsamında Türk yetkililerle PYD ve FETÖ başta olmak üzere gündem maddelerini istişare edeceği öğrenildi. Ayrıca temaslar sırasında ÖSO'nun Rakka operasyonuna katılması da gündeme gelecek.
İLK YURT DIŞI ZİYARETİ TÜRKİYE'YE
Pompeo CIA Başkanı olduktan sonra ilk yurt dışı ziyaretini Türkiye'ye gelerek yapmış oldu. Pompeo, İran karşıtı söylemleriyle tanınıyor ve bu ülkeyle varılan nükleer anlaşmaya sert bir şekilde karşı çıkıyordu.
MASADA KRİTİK KONULAR VAR
Pompeo'nun ziyaret kapsamında Türk yetkililerle PYD ve FETÖ başta olmak üzere gündem maddelerini istişare edeceği öğrenildi. Ayrıca temaslar sırasında ÖSO'nun Rakka operasyonuna katılması da gündeme gelecek.
Korkunç İddia: 7 Kız Çocuklu Adam Erkek Çocuk İçin 17 Yaşındaki Kızını Kaçırdı
Mardin'in Yeşilli ilçesinde evinin önünden bir araca zorla bindirilerek kaçırıldığı belirtilen 17 yaşındaki H.S.'den 6 gündür haber alınamıyor. Ailesi, komşuları evli 7 kız çocuğu babası 55 yaşındaki M.A.S.'nin erkek çocuğunun olmadığını söyleyerek bir ay önce kızlarını evlenmek için istediğini, ancak talebi geri çevirdiklerini belirterek, bu kişiden şikayetçi oldu. Şüpheli M.A.S'nin ailesi ile birlikte oturdukları evleri terk ettiği ortaya çıktı.
Yeşilli İlçesi'ne bağlı Bahçelievler Mahallesi'nde ailesiyle birlikte yaşayan H.S., görgü tanıklarının ifadelerine göre 3 Şubat Cuma günü akşam saatlerinde evlerinin önünde duran bir araca zorla bindirilerek kaçırıldı. Olayı polise bildirdiklerini belirten baba Muhsin Semin, kalp hastası olduğunu ve hastaneye kontrole gittiği sırada kızının kaçırıldığını söyledi. Baba Semin, kızını daha önce istemeye gelen M.A.S., tarafından kaçırıldığını belirterek, "Çocuğumuzun bulunmasını istiyoruz. Onu kaçıran, onun dengi olsaydı ve kızım isteseydi, 18 yaşına geldiğinde evlensin derdim. Ama hem yaşı büyük, hem de zorla kaçırarak nasıl böyle bir şey yapabiliyor?
ADAM EVLİ, 7 KIZ ÇOCUĞU VAR
Adam evli 7 kız çocuğu sahibi. Bizim eve gelip, 'erkek oğlum olmuyor' diye kızımı kendisine istemiş. Biz de kızımın hem yaşı küçük, hem de o da kendisi istemiyor diye olmaz demiştik. Cuma günü bütün erkekler Cuma namazında iken eve bir telefon geliyor. Kızım H.S.,'ye 'Aşın var kimliğini al sağlık ocağına gel' diyorlar. Kız evden çıkıp caddeye inince pusuda bekleyen bir araç içindeki 2 erkek bir de kadın kızı alıp arabanın içine atmak istiyorlar. Kız ne kadar çırpınıp duruyorsa, ilk hamlede onların elinden kurtulup kaçmaya çalışınca, ikinci hamlede üzerine atlıyorlar onu yakalamışlar, saçından çekip araca bindiriyorlar. Zaten kaçırdıkları yerde saçından bir tutam saç ve eşarbı ile beraber cadde üzerinde bulduk. Ben onlardan şikayetçiyim. Kaçıranı da tanıyorum, bizim mahalledendir. Onları gören komşularımız var. 55 yaşındadır. Adı M.A.S.'dir. Kızımı onunla zorla evlenmesi için kaçırmıştır"diye konuştu.
Yeşilli İlçesi'ne bağlı Bahçelievler Mahallesi'nde ailesiyle birlikte yaşayan H.S., görgü tanıklarının ifadelerine göre 3 Şubat Cuma günü akşam saatlerinde evlerinin önünde duran bir araca zorla bindirilerek kaçırıldı. Olayı polise bildirdiklerini belirten baba Muhsin Semin, kalp hastası olduğunu ve hastaneye kontrole gittiği sırada kızının kaçırıldığını söyledi. Baba Semin, kızını daha önce istemeye gelen M.A.S., tarafından kaçırıldığını belirterek, "Çocuğumuzun bulunmasını istiyoruz. Onu kaçıran, onun dengi olsaydı ve kızım isteseydi, 18 yaşına geldiğinde evlensin derdim. Ama hem yaşı büyük, hem de zorla kaçırarak nasıl böyle bir şey yapabiliyor?
ADAM EVLİ, 7 KIZ ÇOCUĞU VAR
Adam evli 7 kız çocuğu sahibi. Bizim eve gelip, 'erkek oğlum olmuyor' diye kızımı kendisine istemiş. Biz de kızımın hem yaşı küçük, hem de o da kendisi istemiyor diye olmaz demiştik. Cuma günü bütün erkekler Cuma namazında iken eve bir telefon geliyor. Kızım H.S.,'ye 'Aşın var kimliğini al sağlık ocağına gel' diyorlar. Kız evden çıkıp caddeye inince pusuda bekleyen bir araç içindeki 2 erkek bir de kadın kızı alıp arabanın içine atmak istiyorlar. Kız ne kadar çırpınıp duruyorsa, ilk hamlede onların elinden kurtulup kaçmaya çalışınca, ikinci hamlede üzerine atlıyorlar onu yakalamışlar, saçından çekip araca bindiriyorlar. Zaten kaçırdıkları yerde saçından bir tutam saç ve eşarbı ile beraber cadde üzerinde bulduk. Ben onlardan şikayetçiyim. Kaçıranı da tanıyorum, bizim mahalledendir. Onları gören komşularımız var. 55 yaşındadır. Adı M.A.S.'dir. Kızımı onunla zorla evlenmesi için kaçırmıştır"diye konuştu.
Etiketler:
GÜNCEL,
SON DAKİKA
YDS 2017 Ne Zaman, Başvuru Süresi ve Ücretleri Ne Kadar?
Her yıl yabancı dil sınavı ile kolay atanmak isteyen binlerce üniversitemezunu veya mezun olacak kişiler bu haberi dört gözle bekliyordu. ÖSYM tarafından gerçekleştirilen 2017-YDS ilkbahar dönemi sınavının başvuruları başladı. Peki YDS başvuruları nasıl yapılır? Sınav ücreti ne kadar?
2017 YDS BAŞVURULARI NASIL YAPILIR?
2017-YDS ilkbahar dönemi 2 Nisan 2017 tarihinde uygulanacaktır. Sınava başvurular, 8-16 Şubat 2017 tarihleri arasında alınacaktır. Adaylar başvurularını, ÖSYM'nin https://ais.osym.gov.tr/ internet adresinden T.C Kimlik Numaraları ve şifrelerini girerek yapabileceklerdir.
2017 YDS SINAV ÜCRETİ NE KADAR - KAÇ PARA, HANİ BANKAYA YATIRILACAK?
Sınav ücreti 90 TL olup aşağıda belirtilen bankalara yatırılacaktır.
Akbank’ın tüm şubeleri, ATM ve internet bankacılığı (KKTC’den başvuracak adaylar hariç); Kuveyt Türk Katılım Bankası’nın tüm şubeleri ve internet bankacılığı (KKTC’den başvuracak adaylar hariç); Türk Ekonomi Bankası’nın tüm şubeleri ve internet bankacılığı; Halkbank ATM, internet bankacılığı ve şubeler; Ziraat Bankası sadece internet bankacılığı ve mobil bankacılık (Şubelerden ve ATM’den ücret yatırılmaz.); ÖSYM Kartlı Ödeme Sistemi (https://odeme.osym.gov.tr/)
YDS SINAVI NEDİR, KAPSAMI NEDİR?
Almanca, Arapça, Bulgarca, Farsça, Fransızca, İngilizce, İspanyolca, İtalyanca, Rusça ve Yunancadan yapılacak sınavlarda çoktan seçmeli 80 sorudan oluşan testler kullanılır. Bu diller için sınavda sözcük bilgisi, dil bilgisi, çeviri ve okuduğunu anlama soruları bulunmaktadır. Diğer dillerde sınav yabancı dilden Türkçeye ve Türkçeden yabancı dile çeviri şeklinde yapılır. Türkçeye ve yabancı dile çevirilerde her biri için yaklaşık 200 sözcükten oluşan metinlerden yararlanılır. İngilizce sınavında kullanılan kaynaklar ABD, İngiltere ve Kanada gibi İngilizce konuşulan ülkelere aittir. Bu sınavda İngiliz İngilizcesine ait dil alışkanlıkları izlenmekle birlikte Amerikan İngilizcesi kullanımının daha yaygın olduğu durumlarda adaylara bir dezavantaj oluşturmaması için yaygın olan kullanım tercih edilmektedir.
Sınavlarda sözlük ve sözlük görevi yapan yardımcı araçlar kullanılamaz.
YDS SINAVI NASIL DEĞERLENDİRİLİR / HESAPLANIR
Çoktan seçmeli sorulardan oluşan testlerin uygulandığı sınavlarda sınav kitapçığının cevap alanları, ÖSYM’de optik okuyucu ile okunacak ve bilgisayar ortamında değerlendirilecektir. Değerlendirme sırasında yalnız doğru cevaplar dikkate alınacak, yanlış cevaplar dikkate alınmayacaktır. Sınavdan sonra ÖSYM Başkanlığı veya yargı mercileri tarafından iptaline karar verilen sorular değerlendirme dışı bırakılarak geçerli soruların puan değerinin yeniden saptanması suretiyle puanlama yapılacaktır. Adayların doğru cevap sayıları toplanarak 100 üzerindenYDS puanları hesaplanacaktır. Test hazırlanmayan dillerde çeviriler ÖSYM'de kurulacak olan jüriler tarafından değerlendirilir. Bu değerlendirme 100 tam puan üzerinden yapılır. Yabancı dil seviyesi tüm adaylar için geçerli olmak üzere 100 tam puan üzerinden,
90 – 100 arasındaki puanlar (A) seviyesi,
80 - 89 arasındaki puanlar (B) seviyesi,
70 - 79 arasındaki puanlar (C) seviyesi,
60 - 69 arasındaki puanlar (D) seviyesi,
50 - 59 arasındaki puanlar (E) seviyesi
olarak kabul edilir. Bu seviyelerden hangilerine ne miktarda tazminat ödeneceği ilgili mevzuata göre tespit edilecektir.
2017 YDS BAŞVURULARI NASIL YAPILIR?
2017-YDS ilkbahar dönemi 2 Nisan 2017 tarihinde uygulanacaktır. Sınava başvurular, 8-16 Şubat 2017 tarihleri arasında alınacaktır. Adaylar başvurularını, ÖSYM'nin https://ais.osym.gov.tr/ internet adresinden T.C Kimlik Numaraları ve şifrelerini girerek yapabileceklerdir.
2017 YDS SINAV ÜCRETİ NE KADAR - KAÇ PARA, HANİ BANKAYA YATIRILACAK?
Sınav ücreti 90 TL olup aşağıda belirtilen bankalara yatırılacaktır.
Akbank’ın tüm şubeleri, ATM ve internet bankacılığı (KKTC’den başvuracak adaylar hariç); Kuveyt Türk Katılım Bankası’nın tüm şubeleri ve internet bankacılığı (KKTC’den başvuracak adaylar hariç); Türk Ekonomi Bankası’nın tüm şubeleri ve internet bankacılığı; Halkbank ATM, internet bankacılığı ve şubeler; Ziraat Bankası sadece internet bankacılığı ve mobil bankacılık (Şubelerden ve ATM’den ücret yatırılmaz.); ÖSYM Kartlı Ödeme Sistemi (https://odeme.osym.gov.tr/)
YDS SINAVI NEDİR, KAPSAMI NEDİR?
Almanca, Arapça, Bulgarca, Farsça, Fransızca, İngilizce, İspanyolca, İtalyanca, Rusça ve Yunancadan yapılacak sınavlarda çoktan seçmeli 80 sorudan oluşan testler kullanılır. Bu diller için sınavda sözcük bilgisi, dil bilgisi, çeviri ve okuduğunu anlama soruları bulunmaktadır. Diğer dillerde sınav yabancı dilden Türkçeye ve Türkçeden yabancı dile çeviri şeklinde yapılır. Türkçeye ve yabancı dile çevirilerde her biri için yaklaşık 200 sözcükten oluşan metinlerden yararlanılır. İngilizce sınavında kullanılan kaynaklar ABD, İngiltere ve Kanada gibi İngilizce konuşulan ülkelere aittir. Bu sınavda İngiliz İngilizcesine ait dil alışkanlıkları izlenmekle birlikte Amerikan İngilizcesi kullanımının daha yaygın olduğu durumlarda adaylara bir dezavantaj oluşturmaması için yaygın olan kullanım tercih edilmektedir.
Sınavlarda sözlük ve sözlük görevi yapan yardımcı araçlar kullanılamaz.
YDS SINAVI NASIL DEĞERLENDİRİLİR / HESAPLANIR
Çoktan seçmeli sorulardan oluşan testlerin uygulandığı sınavlarda sınav kitapçığının cevap alanları, ÖSYM’de optik okuyucu ile okunacak ve bilgisayar ortamında değerlendirilecektir. Değerlendirme sırasında yalnız doğru cevaplar dikkate alınacak, yanlış cevaplar dikkate alınmayacaktır. Sınavdan sonra ÖSYM Başkanlığı veya yargı mercileri tarafından iptaline karar verilen sorular değerlendirme dışı bırakılarak geçerli soruların puan değerinin yeniden saptanması suretiyle puanlama yapılacaktır. Adayların doğru cevap sayıları toplanarak 100 üzerindenYDS puanları hesaplanacaktır. Test hazırlanmayan dillerde çeviriler ÖSYM'de kurulacak olan jüriler tarafından değerlendirilir. Bu değerlendirme 100 tam puan üzerinden yapılır. Yabancı dil seviyesi tüm adaylar için geçerli olmak üzere 100 tam puan üzerinden,
90 – 100 arasındaki puanlar (A) seviyesi,
80 - 89 arasındaki puanlar (B) seviyesi,
70 - 79 arasındaki puanlar (C) seviyesi,
60 - 69 arasındaki puanlar (D) seviyesi,
50 - 59 arasındaki puanlar (E) seviyesi
olarak kabul edilir. Bu seviyelerden hangilerine ne miktarda tazminat ödeneceği ilgili mevzuata göre tespit edilecektir.
Merkez Bankası Başkanından Önemli Açıklama
Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya, Londra'da yaptığı konuşmasında, Merkez Bankası'nın fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda bütün araçlarını kullanmaya devam edeceğini söyledi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Murat Çetinkaya, Londra'da J.P. Morgan Turkey Macro and Credit Conference'daki "Makroekonomik Görünüm ve Para Politikası" başlıklı konuşma gerçekleştirdi. Türkiye ekonomisinin son yıllarda yaşanan farklı nitelikteki şoklar karşısında dayanıklılığını koruduğunu belirten Çetinkaya, öncü göstergelerin iktisadi faaliyette 2016 yılının üçüncü çeyreğinde gözlenen daralmanın kalıcı olmadığına ve ekonominin ılımlı bir toparlanma sürecine girdiğine işaret ettiğini söyledi.
Enflasyonun kısa vadede bir miktar daha yükseldikten sonra kademeli olarak düşerek yılsonunda yüzde 8 düzeyinde gerçekleşmesinin beklendiğini bildiren Merkez Bankası Başkanı, "TCMB'nin yakın dönemde döviz piyasasında gözlenen oynaklığın fiyatlama davranışı üzerindeki olumsuz etkisini sınırlamak amacıyla kapsamlı ve güçlü bir parasal sıkılaştırma yaptı. Sıkı parasal duruş ile maliye ve para politikalarının artan eşgüdümünün enflasyon üzerindeki maliyet yönlü baskıların ikincil etkilerini sınırlayacak. Maliye Bakanlığı tarafından 2017 yılı için ilave vergi artışının öngörülmediğinin açıklanmış olmasının bu eşgüdümün bir örneği oldu" dedi.
Mevcut para politikası duruşunun net ve istikrarlı bir sıkılaştırmaya işaret etmekte olduğunu belirten Çetinkaya, enflasyon dinamiklerinde belirgin bir iyileşme gözlenene kadar devam edeceğini söyledi.
Çetinkaya, TCMB'nin fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda bütün araçlarını kullanmaya devam edeceğini de vurguladı.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Murat Çetinkaya, Londra'da J.P. Morgan Turkey Macro and Credit Conference'daki "Makroekonomik Görünüm ve Para Politikası" başlıklı konuşma gerçekleştirdi. Türkiye ekonomisinin son yıllarda yaşanan farklı nitelikteki şoklar karşısında dayanıklılığını koruduğunu belirten Çetinkaya, öncü göstergelerin iktisadi faaliyette 2016 yılının üçüncü çeyreğinde gözlenen daralmanın kalıcı olmadığına ve ekonominin ılımlı bir toparlanma sürecine girdiğine işaret ettiğini söyledi.
Enflasyonun kısa vadede bir miktar daha yükseldikten sonra kademeli olarak düşerek yılsonunda yüzde 8 düzeyinde gerçekleşmesinin beklendiğini bildiren Merkez Bankası Başkanı, "TCMB'nin yakın dönemde döviz piyasasında gözlenen oynaklığın fiyatlama davranışı üzerindeki olumsuz etkisini sınırlamak amacıyla kapsamlı ve güçlü bir parasal sıkılaştırma yaptı. Sıkı parasal duruş ile maliye ve para politikalarının artan eşgüdümünün enflasyon üzerindeki maliyet yönlü baskıların ikincil etkilerini sınırlayacak. Maliye Bakanlığı tarafından 2017 yılı için ilave vergi artışının öngörülmediğinin açıklanmış olmasının bu eşgüdümün bir örneği oldu" dedi.
Mevcut para politikası duruşunun net ve istikrarlı bir sıkılaştırmaya işaret etmekte olduğunu belirten Çetinkaya, enflasyon dinamiklerinde belirgin bir iyileşme gözlenene kadar devam edeceğini söyledi.
Çetinkaya, TCMB'nin fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda bütün araçlarını kullanmaya devam edeceğini de vurguladı.
El Bab'dan Bir Acı Haber Daha Şehit ve Yaralılar Var
El-Bab'da terör örgütü DEAŞ ile Türk askerleri arasında çıkan çatışmalarda yaralanan 11 asker ile 1 şehit Türkiye'ye getirildi.
Edinilen bilgiye göre, Fırat Kalkanı Harekatının 170. gününde El-Bab operasyonunu yürüten Türk askerleri ile DEAŞ terör örgütü arasında çıkan çatışmalarda yaralanan 11 Türk askeri ile 1 şehit çatışma bölgesinden zırhlı ambulanslar ile tahliye edilerek, Kilis'in Elbeyli ilçesi Çobanbey Sıhhi Tahliye noktasına getirildi. Şehit Gaziantep'e, yaralı askerler Kilis Devlet Hastanesi'ne ambulans ile getirildi.
Edinilen bilgiye göre, Fırat Kalkanı Harekatının 170. gününde El-Bab operasyonunu yürüten Türk askerleri ile DEAŞ terör örgütü arasında çıkan çatışmalarda yaralanan 11 Türk askeri ile 1 şehit çatışma bölgesinden zırhlı ambulanslar ile tahliye edilerek, Kilis'in Elbeyli ilçesi Çobanbey Sıhhi Tahliye noktasına getirildi. Şehit Gaziantep'e, yaralı askerler Kilis Devlet Hastanesi'ne ambulans ile getirildi.
Robin Van Persie Hakkında Suç Duyurusu
Beşiktaş Kongre üyesi, avukat Ömeralp Pulatoğlu, Fenerbahçeli Robin Van Persie hakkında, maçta elini şortuna sokması ve dilini çıkarması nedeniyle savcılığa suç duyurusunda bulundu. Avukat Pulatoğlu, Persie'nin "kişilerin huzur ve sükununu bozma, hakaret, suç işlemeye alenen tahrik, halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama" suçlarından cezalandırılmasını istedi.
İstanbul Barosu avukatlarından Beşiktaş Kongre üyesi Ömeralp Pulatoğlu, Pazar günü Vodafone Arena Stadı'na oynanan Beşiktaş- Fenerbahçe maçında toplum değerlerini aşağıladığı iddiasıyla ünlü futbolcu Robin Van Persie hakkında suç duyurusunda bulundu.
Persie'nin söz konusu maçta taraftara dilini çıkardığını ve elini şortunun içine sokarak toplumun birçok kesiminden tepki aldığını belirten avukat Pulatoğlu, suç duyurusunda dilekçesinde, "Şüphelinin hareketleri sonucunda büyüyen olaylar, stadyum içinde yaralamalara kadar varan olaylara sebebiyet vermiştir" ifadelerini kullandı.
Pazar günü statta yaşanan olayların bugün bile tartışılmakta olduğunu dile getiren avukat Pulatoğlu dilekçesinin devamında, "Sayın Başsavcılığınızca da malum olan olaylara sebebiyet veren ve bizzat kendisi dile çıkarmak ve elini şortunun içine sokarak toplumun belli bir kesimine karşı yapmış olduğu hareket sebebiyle, şüpheli hakkında kamu davası açılmasını talep etmekteyiz" ifadelerine yer verdi.
Dilekçede Persie'nin, "Kişilerin huzur ve sükununu bozma, hakaret, suç işlemeye alenen tahrik, halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama" suçlarından cezalandırılmasını istendi.
İstanbul Barosu avukatlarından Beşiktaş Kongre üyesi Ömeralp Pulatoğlu, Pazar günü Vodafone Arena Stadı'na oynanan Beşiktaş- Fenerbahçe maçında toplum değerlerini aşağıladığı iddiasıyla ünlü futbolcu Robin Van Persie hakkında suç duyurusunda bulundu.
Persie'nin söz konusu maçta taraftara dilini çıkardığını ve elini şortunun içine sokarak toplumun birçok kesiminden tepki aldığını belirten avukat Pulatoğlu, suç duyurusunda dilekçesinde, "Şüphelinin hareketleri sonucunda büyüyen olaylar, stadyum içinde yaralamalara kadar varan olaylara sebebiyet vermiştir" ifadelerini kullandı.
Pazar günü statta yaşanan olayların bugün bile tartışılmakta olduğunu dile getiren avukat Pulatoğlu dilekçesinin devamında, "Sayın Başsavcılığınızca da malum olan olaylara sebebiyet veren ve bizzat kendisi dile çıkarmak ve elini şortunun içine sokarak toplumun belli bir kesimine karşı yapmış olduğu hareket sebebiyle, şüpheli hakkında kamu davası açılmasını talep etmekteyiz" ifadelerine yer verdi.
Dilekçede Persie'nin, "Kişilerin huzur ve sükununu bozma, hakaret, suç işlemeye alenen tahrik, halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama" suçlarından cezalandırılmasını istendi.
İzgören: "Türkiye’nin Sorunu İşsizlik Değil, Bilgisizlik"
İletişim Uzmanı, Yazar Ahmet Şerif İzgören, "Türkiye'de her sektörde işinizi biraz iyi yaptığınızda sizi parmakla gösterirler. Türkiye'de tutku ile yapacağınız işi bulduğunuzda hiçbir şeyden korkmayın. İşinizi ciddiye alın" dedi.
İzgören, Çukurova Genç İşadamları Derneği'nin (Çukurova GİAD) gençlere yönelik son projesi olan Çukurova GİAD Akademi'ye (Management & Business Academy-MBA) katılan gençlerle buluştu.
Çukurova GİAD MBA öğrencilerinin yanı sıra, sınırlı sayıda dernek üyesine de açılan dersin konusu, "İş Yaşamında 100 Kanguru" oldu.
Dersten günler önce, MBA öğrencilerine, İzgören'in "İş Yaşamında 100 Kanguru" kitabı dağıtıldı. İzgören'in iş hayatıyla ilgili olmakla birlikte, hayata atılmaya hazırlanan öğrencilere, kendilerini geliştirerek olaylara farklı gözle bakmayı isteyenlere yönelik kaleme aldığı kitabı okumuş olarak derse gelen öğrencilerle soru-cevap ve sohbet şeklinde ders gerçekleştirildi.
Hayattan gerçek hikayelerle anlatımlarda bulunan İzgören, iş hayatında en önemli şeyin bilgi ve dürüstlük olduğunu kaydederek, "Türkiye'de önüm tıkalı", "Kimse iş vermiyor", "İşsizlik çok, iş yok" şeklindeki yakınmaların doğru olmadığına dikkat çekti. "Kimseye tan etme ey dost, ey irfanım. Söz gelir divaneden nice divane sığmaz" sözüyle bilgiye dikkat çeken İzgören, "Yani, kimseye anlatma bilgi sahibiyim diye, delinin biri bir laf eder nice kitaba sığmaz. Bir iş yapmak mı istiyorsunuz, önce öğrenin, bilgi sahibi olun. Bu ülkede her şeyden şikayet edebilirsiniz. Gelir dağılımı eşitsizliği, cinsiyet eşitsizliği, güven endeksi gibi eleştireceğimiz çok şey olabilir. Ama "Türkiye'de benim önüm tıkalı" diyemezsiniz. Türkiye ile ilgili söyleyeceğimiz son şey bu. Türkiye'de her sektörde işinizi biraz iyi yaptığınızda sizi parmakla gösterirler. Türkiye'de tutku ile yapacağınız işi bulduğunuzda hiçbir şeyden korkmayın. İşinizi ciddiye alın, kendinizi ciddiye almayın. Siz işinizi ciddiye aldığınızda herkes zaten sizi ciddiye alır" dedi.
"Öyle bir iş yapın ki kimse sizi tutamasın, durmak zor olsun"
Öğrencilerin sorularını dinleyen ve kavramlarla ilgili hikayeler anlatan, iş hayatının kahramanları ve davranışlarıyla ilgili ipuçları veren İzgören, şunları söyledi:
"Sadece yöneticilik vasfındaki insanlar var olan bir yapıyı sürdürürken, liderler peşlerinden sürükledikleri gruplar yaratabilirler. Sistem lideri ise sistem liderliği modeli çerçevesinde kendisinden sonra da yaşayan devamlı gelişim ve değişim anlayışında sistem oluşturur. En önde yürüme cesaretiniz yoksa lider olamazsınız. Kendi doğrularınız yoksa başkalarının doğrularının peşinden gidersiniz. Gideceği yeri bilmeyen yelkenliye hiçbir rüzgar fayda etmez. Gelecekte farklı alanlarda iş yapacaksınız. Ne iş olursa olsun, öyle bir iş yapın ki kimse sizi tutamasın, durmak zor olsun. Tutku ile yapacağınız işi yapın. Hepiniz okudunuz, teoriyi aldınız, bunları iş hayatında pratiğe dönüştüreceksiniz. Teori ve pratiği bir araya getirebilmeniz acayip. Türkiye bunu yapmıyor, bunu bu kadar ayrı tutan bir ülke yok. Üniversite hocaları teorinin içine batmış durumda, pratikten gram alakaları yok. Diğer tarafta pratiğin içinde adamlar teoriden gram alakaları yok. İkisini bir araya getirebilen adamlar çatır çatır yürüyor. Bir yanda kaos, bir yanda düzeni varsayan Berger teorisine göre, her iki yanda da yaratıcılık yok. Yaratıcılık orta çizgide. Kaosa biraz düzen katabilirseniz veya düzene biraz kaos yaratıp, düzenin dışına çıkabiliyorsanız o çizgiyi yakalayabiliyorsunuz."
Çukurova GİAD Başkanı Ömer Faruk Sakarya, MBA'ya katkısı nedeniyle Ahmet Şerif İzgören'e teşekkür etti. Günün anısına İzgören'e şilt verildi.
İzgören, Çukurova Genç İşadamları Derneği'nin (Çukurova GİAD) gençlere yönelik son projesi olan Çukurova GİAD Akademi'ye (Management & Business Academy-MBA) katılan gençlerle buluştu.
Çukurova GİAD MBA öğrencilerinin yanı sıra, sınırlı sayıda dernek üyesine de açılan dersin konusu, "İş Yaşamında 100 Kanguru" oldu.
Dersten günler önce, MBA öğrencilerine, İzgören'in "İş Yaşamında 100 Kanguru" kitabı dağıtıldı. İzgören'in iş hayatıyla ilgili olmakla birlikte, hayata atılmaya hazırlanan öğrencilere, kendilerini geliştirerek olaylara farklı gözle bakmayı isteyenlere yönelik kaleme aldığı kitabı okumuş olarak derse gelen öğrencilerle soru-cevap ve sohbet şeklinde ders gerçekleştirildi.
Hayattan gerçek hikayelerle anlatımlarda bulunan İzgören, iş hayatında en önemli şeyin bilgi ve dürüstlük olduğunu kaydederek, "Türkiye'de önüm tıkalı", "Kimse iş vermiyor", "İşsizlik çok, iş yok" şeklindeki yakınmaların doğru olmadığına dikkat çekti. "Kimseye tan etme ey dost, ey irfanım. Söz gelir divaneden nice divane sığmaz" sözüyle bilgiye dikkat çeken İzgören, "Yani, kimseye anlatma bilgi sahibiyim diye, delinin biri bir laf eder nice kitaba sığmaz. Bir iş yapmak mı istiyorsunuz, önce öğrenin, bilgi sahibi olun. Bu ülkede her şeyden şikayet edebilirsiniz. Gelir dağılımı eşitsizliği, cinsiyet eşitsizliği, güven endeksi gibi eleştireceğimiz çok şey olabilir. Ama "Türkiye'de benim önüm tıkalı" diyemezsiniz. Türkiye ile ilgili söyleyeceğimiz son şey bu. Türkiye'de her sektörde işinizi biraz iyi yaptığınızda sizi parmakla gösterirler. Türkiye'de tutku ile yapacağınız işi bulduğunuzda hiçbir şeyden korkmayın. İşinizi ciddiye alın, kendinizi ciddiye almayın. Siz işinizi ciddiye aldığınızda herkes zaten sizi ciddiye alır" dedi.
"Öyle bir iş yapın ki kimse sizi tutamasın, durmak zor olsun"
Öğrencilerin sorularını dinleyen ve kavramlarla ilgili hikayeler anlatan, iş hayatının kahramanları ve davranışlarıyla ilgili ipuçları veren İzgören, şunları söyledi:
"Sadece yöneticilik vasfındaki insanlar var olan bir yapıyı sürdürürken, liderler peşlerinden sürükledikleri gruplar yaratabilirler. Sistem lideri ise sistem liderliği modeli çerçevesinde kendisinden sonra da yaşayan devamlı gelişim ve değişim anlayışında sistem oluşturur. En önde yürüme cesaretiniz yoksa lider olamazsınız. Kendi doğrularınız yoksa başkalarının doğrularının peşinden gidersiniz. Gideceği yeri bilmeyen yelkenliye hiçbir rüzgar fayda etmez. Gelecekte farklı alanlarda iş yapacaksınız. Ne iş olursa olsun, öyle bir iş yapın ki kimse sizi tutamasın, durmak zor olsun. Tutku ile yapacağınız işi yapın. Hepiniz okudunuz, teoriyi aldınız, bunları iş hayatında pratiğe dönüştüreceksiniz. Teori ve pratiği bir araya getirebilmeniz acayip. Türkiye bunu yapmıyor, bunu bu kadar ayrı tutan bir ülke yok. Üniversite hocaları teorinin içine batmış durumda, pratikten gram alakaları yok. Diğer tarafta pratiğin içinde adamlar teoriden gram alakaları yok. İkisini bir araya getirebilen adamlar çatır çatır yürüyor. Bir yanda kaos, bir yanda düzeni varsayan Berger teorisine göre, her iki yanda da yaratıcılık yok. Yaratıcılık orta çizgide. Kaosa biraz düzen katabilirseniz veya düzene biraz kaos yaratıp, düzenin dışına çıkabiliyorsanız o çizgiyi yakalayabiliyorsunuz."
Çukurova GİAD Başkanı Ömer Faruk Sakarya, MBA'ya katkısı nedeniyle Ahmet Şerif İzgören'e teşekkür etti. Günün anısına İzgören'e şilt verildi.
Erdoğan Trump Görüşmesindeki 6 Mesaj
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump ile kasım ayından sonra dün ilk resmi görüşmesini gerçekleştirdi. Yaklaşık 45 dakika görüşen iki lider, siyasi ilişkilerden Suriye'deki gelişmelere, terörle mücadeleden ekonomiye kadar kapsamlı bir değerlendirme yaptı.
Samimi ve olumlu bir atmosferde gerçekleştiği belirtilen görüşmeden, 6 önemli mesaj çıktı. Özellikle Trump'ın “stratejik ortaklık ve müttefiklik” vurgusu ve yakın işbirliği ön plana çıktı.
Erdoğan da, 15 Temmuz darbe girişimine değinerek ABD'nin yeni dönemde FETÖ ile mücadelede Türkiye'nin yanında olmasını beklediğini söyledi.
İki lider arasında gerçekleşen görüşmeyi Cumhurbaşkanlığı kaynakları, Ankara-Washington ilişkilerinin yeniden güçlendirilmesi yönünde önemli bir adım olarak değerlendirdi.
Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından edinilen bilgilere göre altı çizilen noktalar özetle şöyle:
1- Siyasi ilişkiler
Erdoğan'ın “başkanlık görevinde başarı dilediği” Trump'ın, Türkiye için “stratejik ortak ve müttefiklik” vurgusu, görüşmenin en önce çıkan unsuru oldu. Kaynaklar, verilen mesajların önemli ve anlamlı olmasına karşın, bunun sözde kalmayarak uygulamaya yansıtılmasının önemine işaret ettiler.
2- Teröre karşı ortaklık
Görüşmede, iki liderin, “terörizmin her türüne karşı birlikte mücadeleye devam etme konusundaki kararlılıklarını teyid ettiği” vurgulandı. Erdoğan'ın, PKK ile mücadeleye ilişkin Türkiye'nin beklentilerini aktardığı, “ABD'nin PKK'nın uzantısı PYD'ye destek vermemesi gerektiğini” söylediği öğrenildi. Ankara, uzun süredir ABD'nin özellikle bu örgüte silah ve zırhlı araç desteği sağlamasından rahatsız. Tüm hassasiyetler birinci ağızdan Trump'a da iletilmiş oldu.
3- FETÖ ile mücadele
15 Temmuz darbe girişiminin de gündeme geldiği görüşmede, Erdoğan'ın, “ABD'nin yeni dönemde FETÖ ile mücadelede Türkiye'nin yanında olmasını bekliyoruz” dediği öğrenildi.
4- El Bab'ta birliktelik
Erdoğan'ın, görüşmede, terörden arındırılmış güvenli bölgenin önemine işaret ederek, bu konudaki beklentiyi aktardığı da öğrenildi. Her iki lider tarafından, bunun hem Suriye'nin geleceği hem mülteci krizinin aşılması bakımından önem taşıdığının altı çizildi. Erdoğan'ın, Fırat Kalkanı Harekatı'nın önemine de işaret ettiği ve başta ABD olmak üzere uluslararası koalisyondan beklentileri Trump'a aktardığı kaydedildi. İki liderin, El Bab ve Rakka'da birlikte hareket edilmesi konusunda mutabık kaldığının altı çizildi. Trump'ın, DEAŞ'a karşı mücadelede Türkiye'nin katkılarını memnuniyetle karşıladıklarını vurguladığı belirtildi.
5- İktisadi işbirliği
Trump-Erdoğan görüşmesinde, siyasi ilişkilerin yanı sıra iktisadi ilişkiler de ele alındı. İki liderin görüşmesinde, iktisadi ilişkilerin güçlendirilmesi yönünde görüşün ifade edildiği bildirildi.
6- Ziyaret trafiği
İki liderin, en kısa zamanda görüşmek konusunda mutabık kaldığı görüşme kapsamında “jet” ziyaret trafiği işletilecek. İlk ziyaret ise CIA Direktörü Mike Pompeo'nun bugün Ankara'ya gelişi olacak.
Kaynak: Yeni Şafak
Samimi ve olumlu bir atmosferde gerçekleştiği belirtilen görüşmeden, 6 önemli mesaj çıktı. Özellikle Trump'ın “stratejik ortaklık ve müttefiklik” vurgusu ve yakın işbirliği ön plana çıktı.
Erdoğan da, 15 Temmuz darbe girişimine değinerek ABD'nin yeni dönemde FETÖ ile mücadelede Türkiye'nin yanında olmasını beklediğini söyledi.
İki lider arasında gerçekleşen görüşmeyi Cumhurbaşkanlığı kaynakları, Ankara-Washington ilişkilerinin yeniden güçlendirilmesi yönünde önemli bir adım olarak değerlendirdi.
Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından edinilen bilgilere göre altı çizilen noktalar özetle şöyle:
1- Siyasi ilişkiler
Erdoğan'ın “başkanlık görevinde başarı dilediği” Trump'ın, Türkiye için “stratejik ortak ve müttefiklik” vurgusu, görüşmenin en önce çıkan unsuru oldu. Kaynaklar, verilen mesajların önemli ve anlamlı olmasına karşın, bunun sözde kalmayarak uygulamaya yansıtılmasının önemine işaret ettiler.
2- Teröre karşı ortaklık
Görüşmede, iki liderin, “terörizmin her türüne karşı birlikte mücadeleye devam etme konusundaki kararlılıklarını teyid ettiği” vurgulandı. Erdoğan'ın, PKK ile mücadeleye ilişkin Türkiye'nin beklentilerini aktardığı, “ABD'nin PKK'nın uzantısı PYD'ye destek vermemesi gerektiğini” söylediği öğrenildi. Ankara, uzun süredir ABD'nin özellikle bu örgüte silah ve zırhlı araç desteği sağlamasından rahatsız. Tüm hassasiyetler birinci ağızdan Trump'a da iletilmiş oldu.
3- FETÖ ile mücadele
15 Temmuz darbe girişiminin de gündeme geldiği görüşmede, Erdoğan'ın, “ABD'nin yeni dönemde FETÖ ile mücadelede Türkiye'nin yanında olmasını bekliyoruz” dediği öğrenildi.
4- El Bab'ta birliktelik
Erdoğan'ın, görüşmede, terörden arındırılmış güvenli bölgenin önemine işaret ederek, bu konudaki beklentiyi aktardığı da öğrenildi. Her iki lider tarafından, bunun hem Suriye'nin geleceği hem mülteci krizinin aşılması bakımından önem taşıdığının altı çizildi. Erdoğan'ın, Fırat Kalkanı Harekatı'nın önemine de işaret ettiği ve başta ABD olmak üzere uluslararası koalisyondan beklentileri Trump'a aktardığı kaydedildi. İki liderin, El Bab ve Rakka'da birlikte hareket edilmesi konusunda mutabık kaldığının altı çizildi. Trump'ın, DEAŞ'a karşı mücadelede Türkiye'nin katkılarını memnuniyetle karşıladıklarını vurguladığı belirtildi.
5- İktisadi işbirliği
Trump-Erdoğan görüşmesinde, siyasi ilişkilerin yanı sıra iktisadi ilişkiler de ele alındı. İki liderin görüşmesinde, iktisadi ilişkilerin güçlendirilmesi yönünde görüşün ifade edildiği bildirildi.
6- Ziyaret trafiği
İki liderin, en kısa zamanda görüşmek konusunda mutabık kaldığı görüşme kapsamında “jet” ziyaret trafiği işletilecek. İlk ziyaret ise CIA Direktörü Mike Pompeo'nun bugün Ankara'ya gelişi olacak.
Kaynak: Yeni Şafak
CHP'den KHK Tepkisi
CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı. Toplantının gündemini ise CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke, düzenlediği basın toplantısıyla paylaştı.
Zor günlerin üst üste geldiğini söyleyen Böke, “Dün bir sinsi gece yarısı kararnamesiyle Türkiye’nin pek çok değerli akademisyeni kıyıma uğradı. Ben bugün sadece bu konuyla ilgili konuşacağım. Bir ülkenin üniversitesi eğer yok ediliyorsa bir ülkenin en değerli bilim insanları üzerinden silindir gibi geçiliyorsa o ülkenin geçmişi de geleceği de yok edilmeye çalışılıyor demektir. Dün itibariyle Mektebi Mülkiye Cumhuriyetin kadrolarını yetiştirmiş olan bir soylu kurum, bir gelenek yok edildi. Dil, Tarih, Coğrafya Fakültesi, bu fakültenin tiyatro bölümü artık fiilen yok. Özgür basının temsilcilerini yetiştiriyor olan İletişim Fakültesi dağıtıldı. Bunların yanında nice fakülte onlarca bilim insanı Türkiye akademisinden bir kararnameyle kopartıldı. Sözün özü dün itibariyle Türkiye’de üniversite yok edildi. Dersini alabilmek için sıraya girmeleri gereken hocaları cahil cesaretiyle öğrencilerinden kopardılar. Üniversitesini korumayan, hocalarını, bilim insanlarını otoriter iktidarın önüne atan, o karanlıkla işbirliği yapan rektörler de bu iktidarla beraber o karanlık tarihe yazıldılar ve bilsinler ki o karanlık tarihe de hep beraber gömülecekler. Onlar da asla unutulmayacaklar” diye konuştu.
"Onların sesi özgürce çıkana kadar biz onların sesi olmayı kendimize görev biliyoruz”
Bunun ilk kez yaşanmadığını kaydeden Böke, “Her darbe önce üniversiteyi susturur. Çünkü darbeciler en çok bilimden korkar, en çok bilgiden, en çok aydınlıktan, en çok özgürlükten korkar. Bugün üniversiteden atmaya kalktığınız bilim insanları da mutlaka ayakta kalacak. Dünya onlara hak ettikleri saygıyı duymaya mutlaka devam edecek. Bugünün darbecileri de aynı 12 Eylül darbecileri gibi utanç içerisinde silinip gidecekler. Kimse onları anmayacak. Hocalarımız bilim insanlarımızda bu baskı döneminde düşüncelerinden, özgürlüğü savunma heyecanlarından yazdıklarından, ilkelerinden dolayı ödüyor oldukları bu bedeli onur sayıyorlar. Onların öğrencilerine ve Türkiye kamuoyuna mesajları var. Onların kısılmaya çalışılan sesi olacağım. Onların cümlelerini sizinle paylaşacağım. Onların sesi özgürce çıkana kadar biz onların sesi olmayı kendimize görev biliyoruz” ifadelerini kullandı.
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası Bölüm Başkanı Prof. Dr. İlhan Uzgel, Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Prof. Dr. Ahmet Özdemir Aktan, Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Tiyatro Bölümü Prof.Dr. Beliz Güçbilmez, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi ve Siyaset Bilimi Doç. Dr. Murat Sevinç, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi ve Siyaset Bilimi Yard. Doç. Dr. Murat Aytaç, Marmara Üniversitesi Tarih Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Yüksel Taşkın’ın isimlerini sayan Böke, “Çok değerli bilim yoldaşlarım gönlüm istedi ki hepinize tek tek ulaşayım. Ancak şunu bilmenizi isterim biz de boyun eğmeyeceğiz. Biz sizin sesiniz olmaya devam edeceğiz. Siz sesinizi özgürce çıkartabildiğiniz bir Türkiye’ye erişene kadar” açıklamasında bulundu.
“Bu zihniyetin bir derdi var. Bu zihniyet aydınlığa, özgürlüğe karşı"
Almanya’da Hitler döneminde baskıdan kaçan bilim insanlarının genç Cumhuriyetin demokratik şemsiyesinin altına ve Ankara Üniversitesine, İstanbul Üniversitesine sığındığını aktaran Böke, şunları kaydetti:
“Şimdi aynı bilim kıyımını, aynı ayrımcılığı, aynı vicdansızlığı, aynı akılsız ve kin dolu yaklaşımı Türkiye’de akademik kıyımda yaşıyoruz biz. Karanlıkta gece yarılarında, sinsice köşede bekleyen, korktuğu için bunu doğrudan yapamayan bir sinsilikle Türkiye KHK’larla bir kıyım dayatılıyor. Bir zamanlar ülkelerinden kaçmak zorunda kalanlara ev sahipliği yapan bir ülke şimdi kendi bilim insanlarını bu ülkede yok etmeye çalışıyor. Hatta o dönemin daha da korkuncu yaşatılıyor, dayatılıyor. İstifa etmiş olan akademisyenler istifa ettikleri görevlerinden ihraç ediyorlar. Neden ihraç ediliyorlar çünkü bir hınç duyuluyor, çünkü aydınlığa özgürlüğe karşı bir mücadele veriliyor. Çünkü onlar hak ettikleri emeklilikten, yurtdışına çıkabilme özgürlüğünden, pasaportlarından mahrum bırakılmak isteniyor. Bu zihniyetin bir derdi var. Bu zihniyet aydınlığa, özgürlüğe karşı. Yaşamasınlar, yok olsunlar istiyor.”
“Hocalar mutlaka geri dönecek"
“Siz Türkiye’yi karanlığa hapsetmeye ne kadar inat ettiyseniz biz de Türkiye’yi hak ettiği aydınlığa hep beraber çıkartmaya o kadar kararlıyız” diyen Böke, “Size ve sizin kokmuş karanlığınıza asla teslim olmayacağız. Bilime, bilim insanlarına, bu ülkenin geleceğine biz kalabalıklar mutlaka sahip çıkacağız. Yeni özgürlük aydınlık bir geleceği bütün hayatını karartmaya kalktığınız bu değerli insanlarla ve onların yetiştirmiş olduğu milyonlarla beraber biz mutlaka kuracağız. Hocalar mutlaka geri dönecek. Bu topraklarda yine aydınlık günlerde bilim ve o bilimin yarattığı özgürlük mutlaka kazanacak. Bende şimdi değerli yol arkadaşlarımla beraber buradan çıkıp Mülkiye'ye gideceğim ve o tarihe sıkı sıkı sarılacağım” şeklinde konuştu.
Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Böke, bir gazetecinin Başbakan ve Bakanların açıklamaları ile bu son KHK'nın bir bağlantısının olup olmadığıyla ilgili soruya, “Sadece bir kişinin ismini söyleyeyim. Yargıyı da size bırakayım. İbrahim Kabaoğlu, Profesör dünyaca tanınıyor, anayasa hukuku çalışıyor. Bu süreç içerisinde getirilmiş olan Anayasa Değişikliği Teklifi'nin Türkiye'ye nasıl zararlar vereceğini, Türkiye'nin hayrı için ‘hayır’ denmesi gerektiğini bilimsel verilerle ve bilgisiyle hepimizle paylaşıyordu. Bir kez daha anlatacak hikayesi olmayanlar, korkutarak kendileri ortamı terörize ederek, demokratik hakkını kullanarak fikrini söyleyenlere ne söylediğinden bağımsız olarak bir terörist lakabı takarak, bu ülkede demokrasiyi yok etmek istiyorlar. Anlatacak hikayeleri yok. Oysa biliyoruz ki Profesör Kabaoğlu’nun, Profesör Sevinç’in, sayamadığım yüzlerce akademisyenin yazacağı aydınlık bir Türkiye hikayesi var ve bu biz o hikaye yazılana kadar bu mücadeleyi onlarla vermeye devam edeceğiz” yanıtını verdi.
Zor günlerin üst üste geldiğini söyleyen Böke, “Dün bir sinsi gece yarısı kararnamesiyle Türkiye’nin pek çok değerli akademisyeni kıyıma uğradı. Ben bugün sadece bu konuyla ilgili konuşacağım. Bir ülkenin üniversitesi eğer yok ediliyorsa bir ülkenin en değerli bilim insanları üzerinden silindir gibi geçiliyorsa o ülkenin geçmişi de geleceği de yok edilmeye çalışılıyor demektir. Dün itibariyle Mektebi Mülkiye Cumhuriyetin kadrolarını yetiştirmiş olan bir soylu kurum, bir gelenek yok edildi. Dil, Tarih, Coğrafya Fakültesi, bu fakültenin tiyatro bölümü artık fiilen yok. Özgür basının temsilcilerini yetiştiriyor olan İletişim Fakültesi dağıtıldı. Bunların yanında nice fakülte onlarca bilim insanı Türkiye akademisinden bir kararnameyle kopartıldı. Sözün özü dün itibariyle Türkiye’de üniversite yok edildi. Dersini alabilmek için sıraya girmeleri gereken hocaları cahil cesaretiyle öğrencilerinden kopardılar. Üniversitesini korumayan, hocalarını, bilim insanlarını otoriter iktidarın önüne atan, o karanlıkla işbirliği yapan rektörler de bu iktidarla beraber o karanlık tarihe yazıldılar ve bilsinler ki o karanlık tarihe de hep beraber gömülecekler. Onlar da asla unutulmayacaklar” diye konuştu.
"Onların sesi özgürce çıkana kadar biz onların sesi olmayı kendimize görev biliyoruz”
Bunun ilk kez yaşanmadığını kaydeden Böke, “Her darbe önce üniversiteyi susturur. Çünkü darbeciler en çok bilimden korkar, en çok bilgiden, en çok aydınlıktan, en çok özgürlükten korkar. Bugün üniversiteden atmaya kalktığınız bilim insanları da mutlaka ayakta kalacak. Dünya onlara hak ettikleri saygıyı duymaya mutlaka devam edecek. Bugünün darbecileri de aynı 12 Eylül darbecileri gibi utanç içerisinde silinip gidecekler. Kimse onları anmayacak. Hocalarımız bilim insanlarımızda bu baskı döneminde düşüncelerinden, özgürlüğü savunma heyecanlarından yazdıklarından, ilkelerinden dolayı ödüyor oldukları bu bedeli onur sayıyorlar. Onların öğrencilerine ve Türkiye kamuoyuna mesajları var. Onların kısılmaya çalışılan sesi olacağım. Onların cümlelerini sizinle paylaşacağım. Onların sesi özgürce çıkana kadar biz onların sesi olmayı kendimize görev biliyoruz” ifadelerini kullandı.
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası Bölüm Başkanı Prof. Dr. İlhan Uzgel, Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Prof. Dr. Ahmet Özdemir Aktan, Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Tiyatro Bölümü Prof.Dr. Beliz Güçbilmez, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi ve Siyaset Bilimi Doç. Dr. Murat Sevinç, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi ve Siyaset Bilimi Yard. Doç. Dr. Murat Aytaç, Marmara Üniversitesi Tarih Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Yüksel Taşkın’ın isimlerini sayan Böke, “Çok değerli bilim yoldaşlarım gönlüm istedi ki hepinize tek tek ulaşayım. Ancak şunu bilmenizi isterim biz de boyun eğmeyeceğiz. Biz sizin sesiniz olmaya devam edeceğiz. Siz sesinizi özgürce çıkartabildiğiniz bir Türkiye’ye erişene kadar” açıklamasında bulundu.
“Bu zihniyetin bir derdi var. Bu zihniyet aydınlığa, özgürlüğe karşı"
Almanya’da Hitler döneminde baskıdan kaçan bilim insanlarının genç Cumhuriyetin demokratik şemsiyesinin altına ve Ankara Üniversitesine, İstanbul Üniversitesine sığındığını aktaran Böke, şunları kaydetti:
“Şimdi aynı bilim kıyımını, aynı ayrımcılığı, aynı vicdansızlığı, aynı akılsız ve kin dolu yaklaşımı Türkiye’de akademik kıyımda yaşıyoruz biz. Karanlıkta gece yarılarında, sinsice köşede bekleyen, korktuğu için bunu doğrudan yapamayan bir sinsilikle Türkiye KHK’larla bir kıyım dayatılıyor. Bir zamanlar ülkelerinden kaçmak zorunda kalanlara ev sahipliği yapan bir ülke şimdi kendi bilim insanlarını bu ülkede yok etmeye çalışıyor. Hatta o dönemin daha da korkuncu yaşatılıyor, dayatılıyor. İstifa etmiş olan akademisyenler istifa ettikleri görevlerinden ihraç ediyorlar. Neden ihraç ediliyorlar çünkü bir hınç duyuluyor, çünkü aydınlığa özgürlüğe karşı bir mücadele veriliyor. Çünkü onlar hak ettikleri emeklilikten, yurtdışına çıkabilme özgürlüğünden, pasaportlarından mahrum bırakılmak isteniyor. Bu zihniyetin bir derdi var. Bu zihniyet aydınlığa, özgürlüğe karşı. Yaşamasınlar, yok olsunlar istiyor.”
“Hocalar mutlaka geri dönecek"
“Siz Türkiye’yi karanlığa hapsetmeye ne kadar inat ettiyseniz biz de Türkiye’yi hak ettiği aydınlığa hep beraber çıkartmaya o kadar kararlıyız” diyen Böke, “Size ve sizin kokmuş karanlığınıza asla teslim olmayacağız. Bilime, bilim insanlarına, bu ülkenin geleceğine biz kalabalıklar mutlaka sahip çıkacağız. Yeni özgürlük aydınlık bir geleceği bütün hayatını karartmaya kalktığınız bu değerli insanlarla ve onların yetiştirmiş olduğu milyonlarla beraber biz mutlaka kuracağız. Hocalar mutlaka geri dönecek. Bu topraklarda yine aydınlık günlerde bilim ve o bilimin yarattığı özgürlük mutlaka kazanacak. Bende şimdi değerli yol arkadaşlarımla beraber buradan çıkıp Mülkiye'ye gideceğim ve o tarihe sıkı sıkı sarılacağım” şeklinde konuştu.
Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Böke, bir gazetecinin Başbakan ve Bakanların açıklamaları ile bu son KHK'nın bir bağlantısının olup olmadığıyla ilgili soruya, “Sadece bir kişinin ismini söyleyeyim. Yargıyı da size bırakayım. İbrahim Kabaoğlu, Profesör dünyaca tanınıyor, anayasa hukuku çalışıyor. Bu süreç içerisinde getirilmiş olan Anayasa Değişikliği Teklifi'nin Türkiye'ye nasıl zararlar vereceğini, Türkiye'nin hayrı için ‘hayır’ denmesi gerektiğini bilimsel verilerle ve bilgisiyle hepimizle paylaşıyordu. Bir kez daha anlatacak hikayesi olmayanlar, korkutarak kendileri ortamı terörize ederek, demokratik hakkını kullanarak fikrini söyleyenlere ne söylediğinden bağımsız olarak bir terörist lakabı takarak, bu ülkede demokrasiyi yok etmek istiyorlar. Anlatacak hikayeleri yok. Oysa biliyoruz ki Profesör Kabaoğlu’nun, Profesör Sevinç’in, sayamadığım yüzlerce akademisyenin yazacağı aydınlık bir Türkiye hikayesi var ve bu biz o hikaye yazılana kadar bu mücadeleyi onlarla vermeye devam edeceğiz” yanıtını verdi.
İsrail'den Hamas'a Takas Teklifi
İsrail, Gazze’deki Hamas hareketinin silahlı kanadı İzzeddin El-Kassam Tugayı'nın rehin aldığı 4 İsrail askeri için takas istedi.
İzzeddin El-Kassam Tugayı, bugün açıklama yaparak, İsrail’in ellerindeki İsrail askerleri için takas talebinde bulunduğunu duyurdu. İzzeddin El-Kassam Tugayı, İsrail’in taleplerini karşılamadığını kaydetti.
El-Kassam Tugayı Sözcüsü Ebu Übeyde, 20 Temmuz 2014 yılında 4 askerin rehin alındığını duyurmuştu. İsrail hükümeti ise, Gazze Şeridi’nde 2 askerin hayatını kaybettiğini bildirmişti.
İzzeddin El-Kassam Tugayı, bugün açıklama yaparak, İsrail’in ellerindeki İsrail askerleri için takas talebinde bulunduğunu duyurdu. İzzeddin El-Kassam Tugayı, İsrail’in taleplerini karşılamadığını kaydetti.
El-Kassam Tugayı Sözcüsü Ebu Übeyde, 20 Temmuz 2014 yılında 4 askerin rehin alındığını duyurmuştu. İsrail hükümeti ise, Gazze Şeridi’nde 2 askerin hayatını kaybettiğini bildirmişti.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
En Çok Okunanlar
-
DENEME
-
VARLIK FONU NEDİR? Buna göre, Başbakanlığa bağlı, ana faaliyet konusu fonların kurulması ve yönetimi olan, sermaye piyasalarında araç çeşi...
-
Hayatınızın en iyi seksini nasıl yaparsınız İlişkiniz boyunca sürecek mükemmel bir seks hayatını kim istemez ki? Partnerinizle uyumlu ...
-
Dün sabahın ilk saatlerinden itibaren başlayan kar yağışı yollarda buzlanmaya yol açıyor. Bu günlerde kaldırımlar ve üst geçitlerde...
-
İsrail, Gazze Şeridi'ni karadan ve havadan vurduğunu açıkladı. İsrail ordu sözcülüğü, "Orduya ait tanklar, Gazze Şeridi'nin k...
-
Otomotiv sektörü, ÖTV ve KDV indirimlerinin 3 ay daha uzatılması yönündeki kararla yıla olumlu bir başlangıç yaptı. 2018 yılını sektörün 6...
-
Milyonlarca kişinin heyecanla beklediği gün geldi, çattı. Komisyon net rakamı belirlemek için bugün son kez toplandı. Türkiye'nin gözü...
-
Valilik tarafından yapılan açıklamada, "İl Jandarma Komutanlığı görevlilerimizce bölücü terör örgütü faaliyetlerinin deşifre edilmesi...
-
20 yıllık bir çalışan, işverenine ihtarname çekerken usulüne uygun davranmadığı ve alacaklarını tek tek yazmadığı için tazminat hakkını ka...
-
686 Sayılı Olağanüstü Hal (OHAL) Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname Resmi Gazetede yayımlandı. Resmi Gaz...